NE TATLI DİLDİR ŞU LADİNO
Geçen akşam annem bize yemeğe geldi..
Baktım oturdu oturmadı teyzemi arıyor. Haber vermeyi unutmuş. Merak etmesin.
Teyzem annemin hemen yukarısında oturur. Her şey haberli yapılır onlarda..
" Mi ijika vino a tomar me!" Kızım beni almaya geldi..
Mi ijika...Ne hoş .. Küçük kızım benim...
Gelecek ay 50 yaşıma basacağım ama hala Annem bana " İjika diyor..
İspanyolca'da İja kız demek ..sonuna eklenen " ka" ise , küçültme eki.. Kızcağızım, küçük kızım, minik kızım ..işte öyle bir anlam oluyor ijika denince..
Ben hadi 50'ye basacağım..ya 60'ına 65'ine gelmiş bir tanıdığımız için bugün Esterika uğradı demiyor mu hala bizimkiler.
Tatlı mı tatlı, şeker mi şeker bir dil şu bizim Ladino..
Herşey güzellikle, tatlılıkla, küçültme ekleriyle bezenmiş bir dil..
Sadece insanlar değil her şey çok şirin, çok hoş..
Yemekler, yerler, nesneler vs...
Un pedaso de keziko...una azetunika, una kazıka hermoza, una kucharika...
Adam ada'da üç katlı villa almıştır.. Kadın anlatırken " Merkaron una kazıka en L'ada :) der...
( Ada'da küçük bir ev almışlar..:))) )
Sabah kahvaltıda anne çocuğuna " Kome dos tres azetunikas ez bueno!!" diye diretir...
( Bir iki tane zeytincik ye, ne var! )
Geçen yıllarda eşimin yeğeni anlatıyor.
Onlar da Türk kökenli.. Küçüklüğünden hoş bir anı..Birinci sınıfın ilk günlerinde öğretmen sınıfta sormuş..
" Mem harfiyle yani M harfi'yle bir meyve ismi yazın.. Karmit parmağını kaldırmış heyecanla;
" Mansanika!!" Öğretmen, böyle bir meyve yok! demiş. Karmit " Olmaz olur mu benim annem bize her gün mansanika verir!!" demez mi :))) ( Mansana , elma demek )
Bir de bu lisanı bozuk konuşanlar var. Hani kararından fazla türkçeyi içine sokanlar. Arkasına önüne koydukları sözümona ispanyolca eklemelerle ortaya attıkları yeni, yepyeni kelimelerle bu lisanı iyice kepaze edenler..
Bunun üzerinden kendi cemaatimizde bestelenen şarkılar..herkesin tanıdığı klasik " El vapor se yanaşeyo al'askala de Büyükada.. " cinsi komple türkçe cümleler..
Yıllar evvel Osmanbey'de gidiyordum , çok genç iki bayan aralarında nedense İspanyolca konuşmaya çalışıyorlardı. Shabat için ne yemek yaptığını söyleyen kadın " Pişiriyi fasulyas!!" derken , kendimi oldu olacak Türkçe konuşun olsun bitsin dememek için zor tutmuştum.
Eh böyle bir ladinoyla sohbet etmeye çalışan iki vaziyo'ya ( Boş insana bizde vaziyo derler ) Türk garsonun " Valla abi bu Ladinoyu ben bile anlıyorum yaw " diyebilmesi doğal..
500 yıldan fazla geçen bir dönemin ardından genç sayılacak bir nesilden daha iyi bir İspanyolca çıkamıyor sanırım..
Türkçe kelimeler her halükarda Ladinonun lugatında bir hayli yer tutarken eşimin gençliğinden kalma bir hikayesi geldi aklıma..
Eşim genç çocukken bir gün işten gelmiş annesine " Anne bak bu loteri , çekilişe katıldım, büyük hediye de otomobil demiş.. Annesi o an .. " Ya es bueno si te sale un otiko çikitiko" deyivermiş.. ( Hadi, küçük bir otomobil çıkar sana inşallah giblerinden! )
Ertesi günlerde eşim iş dönüşü, elinde bir ütüyle gelivermiş :)) " Anne , bir daha ki sefere otiko motiko yok.. Oto de lütfen " Açık ve net.. Çıka çıka " Utiko" çıktı ..........( Ütü..ispanyolcalasmış haliyle bizde uti olmuş..küçültmesiyle de utiko olmuş!!!)
Neyse bu kez de böyle oldu, biraz da gülümsemek istedim..
Arada Shabat için kalkayım da " Metere a kozer :) unas bamyikas kon un aroz ( Akşam için bamyacıkla pilav pişireyim:) )
Herkese benden Shabat Shalom...